
Öncellikle Van’ımıza hoş geldiniz. Vaktiyle hoş gitmek ister misiniz o tamamen size bağlı. Açıkçası o gün geldiğinde ve Van’dan ayrıldığınızda bir önceki Vali Bilmez gibi arkanızdan ‘Güle güleee’ demek yerine gidişinize üzülmek istiyoruz. İlk Vali Zülfü Bey’den bu yana, arkasından üzüleceğimiz bir Valimiz olmadı hiç.
Siz 47. Vali olacaksınız ama bu kentten kimler geldi kimler geçti. Çoğunun ismi unutuldu gitti, akılda kalanlar ise o dönem gerçekleşen katliamlar, yolsuzlarla kaldı. Yolsuzluk denilince akla ilk gelen isim şimdi ki Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu geliyor.
Biz, Mahmut Yılbaş gibi korkunç bir Vali görmüş bir kentiz. Bu kenti faili meçhullerin şehri haline getirdi. Halefi Abdülkadir Sarı’da aynen bu minvalde devam etti. Sonra Özdemir Çakacak vardı o da Yılbaş’ın 2000 versiyonuydu. 2008 yılında sırf insanlar Newrozu kutlamak istiyor diye gündüz vakti kent merkezini atış poligonuna çevirmiş ve iki insanımızı kaybetmiştik. Özdemir Çakacak, Van’da kaldığı süre boyunca hiç konuşmadı. Sokağa çıktığını gören bile olmadı. Hatta makam koltuğunu o kadar çok seviyormuş ki, birileri oturacak diye yerinden bile kalkmıyormuş.
Münir Karaloğlu denilince aklımıza deprem felaketi ve o felakette sağlam ruhsatı verdiği Bayram Otelinin altında kalarak can veren insanlarımız geliyor.
Van Valileri denilince kulağıma en hoş gelen isim Adnan Darendeliler oluyor. O da isminin ve soyadının kulağa hoş gelmesinden başka bir şey değildi.
Siirtli Hikmet Tan vardı. Her yere gidiyor, insanlara dokunuyordu. Sonra hala da unutulmayan bir bombalı saldırıyla uğradı. Onun için iyi şeyler düşünürken sonra oğlu olduğunu öğrendiğimiz Erkan Tan diye bir şebelek ortaya çıktı. Vali Hikmet Tan biraz hoş seda bırakmıştı ama onu da Erkan Tan aldı götürdü. Şimdi Van halkı Hikmet Tan için ‘Vali Hikmet Tan’ demek yerine ‘Erkan Tan’ın babası’ diye söz ediyor.
Vanlı bir yurttaş ve gazeteci olarak yukarıda ki Valiler gibi tarihe ‘kötü’ olarak geçmemeniz için birkaç önerim olacak.
*Bu kentte iyi bir şeyler yapmak istiyorsanız, özellikle medya ile ilişkilerinizi iyi tutmalısınız. Sizin sağınızda ve solunuzda duracak güya sözde ‘Vatansever, kahraman’ Van Gölü Gazeteciler Cemiyeti (VGC) Başkanı ve cemiyetini Valilik ve belediyeden uzaklaştırın. Sizi alkışlayıp yalakalık yapan medyanın değil, (çünkü onlar sizinle menfaatleri için uzlaşır)… Eleştiren doğruları ortaya koyan gazetecilerin yazdıklarına önem verin. Zaten VGC Başkanı, kayyum olduğunuz belediyenin basın müdürü olduğu için yakından tanıyacaksınız. Onunla çalışan hiçbir Vali bu kentte başarılı olamadı. Onun gözlerine yakından bakın ve sözlerine özellikle kulak kesilin, o sözlerin alt metninde ne kötü fikirler olduğunu eminim ki göreceksiniz. Gazetecilerin gözaltına alınmasına, tutuklanmasına izin vermeyin.
*Diğer Valilerin yaptığını yapmayın. AKP İl Örgütünün baskılarına karşı Valilik kurumunu koruyun. Sizi sürekli olarak HDP’ye karşı tutum almaya zorlayacaklar. İşe alımlar ve ihaleler konusunda size baskı yapacaklar, tüm etkinliklerine katılmanızı isteyecekler. Yaklaşan seçimlerde sizden çıkıp açık açık AKP propagandası yapmanızı isteyecekler. Bir partinin değil bütün Van’ın Valisi olmalısınız. Sakın ola ki bu tuzaklara düşmeyin.
* Bu kentte 6 yıldır uygulanan ve demokratik hayatı felce uğratan eylem ve etkinlik yasağını kaldırın. İnsanlar legal biçimde, farklı durumlar gelişmediği halde yürüyüş yapma, basın açıklaması yapma hakkına sahiptir ve bu anayasal bir haktır. Siz de burada en yüksek mülki amir olarak güvenlik-özgürlük denklemini en iyi şekilde hayata geçirmekle mükellefsiniz. Bu kentin STK’ları, siyasi partileri, sendikaları gibi sağlam dinamikleri var. Lütfen bunu görmemezlikten gelmeyin. Bakın googleye Van Valiliği diye yazın karşınıza sadece ‘Eylem ve etkinlik yasağı 15 gün uzatıldı’ haberi dışında bir şey çıkmayacak. Bu Van için büyük bir ayıp! Yasaklarla özdeşleşmiş bir kente ne bir iş adamı yatırım yapar, ne de bir turist gelir.
* Kentte artan uyuşturucu, fuhuş, kumar, tefe çeteleriyle etkili bir mücadele yürütmeniz gerekiyor.
* Size ‘Efendim Kapıköy sınır kapısının açılış töreni var, oraya gideceğiz’ dediklerinde sakın gitmeyin. Sonra yalancı çıkarsınız bak. Sınır Kapısı için sonra 17 yılda tam 9 defa açılış töreni yapıldı ama hiç açılmadı. Sizi de götürürler oraya kurdele falan kestirirler ama sonra açılmaz o kapı, bilginiz olsun.
* AKP Van Milletvekilleri Osman Nuri Gülaçar, (Mecbursiz, dinleyacağsız) lakaplı İrfan Kartal’dan ve sürekli sizin sırtınızı sıvazlayarak iş kotarmaya çalışacak olan Abdulhalat Arvas’tan uzak durun. Adam 80 tane akrabasını kamu kurumlarında işe sokmuş. Şimdiden bilginiz olsun, sonra demediniz, demeyin.
Henüz 48 yaşındasınız, gençsiniz. Ozan gibi güzel bir isminiz var. Ama isminizle paralel halkın ozanı olun, AKP’nin değil.
Soyadınız gibi Balcı-kaymakçı olmayın. Bak Hele Bak Yusuf Konak ve diğer kahvaltı salonlarına arada uğrayın, Van’ın güzel güzel kahvaltısını yapın, bol bol güzel otlu peynirimizi yiyin. Akdamar Adasında biraz durun ve ayaküstü Van Gölü’nün maviliğini izleyin. Van Gölü’nün ne kadar dingin ve saydamsı olduğunu göreceksiniz.
Bu yazı sizin şahsınız için değil bu kentin iyiliği ve güzelliği için yazılmıştır. Siz eğer bu yazdıklarım doğrultusunda bu kenti yönetirseniz her şey iyi ve güzel olur, yok eğer yapmazsınız Van’da bir iki yerel gazete hariç (Onlar kendini biliyor) bir Allah’ın kulu sizin için üzülmez. Bir Valimiz gittiğinde de üzülelim artık. Bu bizim hakkımız.
Vaktiyle halk tarafından çok sevilen Valinin biri, siyasi bir partiden aday olmuş. Arkasında halk desteği, hızla mebus olma yolunda ilerler. Ta ki yaptığı mitinge kadar. Valinin görevinde devam etmesini isteyen yaşlı bir yurttaş kalkar der ki:
-Ben sizin vekil olmanızı istemiyorum ve buna şiddetle itiraz ediyorum.
Herkes şaşkın, Vali şaşkın öylece birbirlerine bakarlar. Halktan biri; “Hele dur amca, sen ne hakla karşı çıkarsın Valimizin mebusluğuna”… Yaşlı amca neredeyse linç edilecektir.
Der ki: Yahu bu kadar güzel bir valimiz var. O mebus olurda giderse biz ne yaparız. Hiç düşündünüz mü?
Birden bire işin rengi değişir. Halk, ‘Seni mebus yapmayız’ diye bağırmaya başlar. Şansız Vali ne yapacağını bilemez halde aşağı iner ve der ki: “Tamam be vazgeçtim mebusluktan”
Ortalık bayram yerine döner, davullar zurnalar çalar ve halk doyasıya çok sevdikleri Valinin vekil olmamasını kutlar.
İşte Sayın Ozan Balcı sizden beklentimiz böyle bir Vali olmanızdır. Halkın hakkını, riayetini koruyacaksanız bizler sizin yanınızda duracağız ama yok AKP’nin politikalarına uygun hareket ederseniz, karşınızda olacağız, sizi eleştireceğiz.
Sonra vay ben duymadım, vay ben görmedim demeyin.