
TC. Yurttaşı olarak yazıyorum. Öğretmen, yazar, anne kimliğimi kullanmayacağım.
Televizyonda sizi dinlerken iki cümlenizden etkilendim.
Üniversite yıllarınızdan beri Boğaziçi Üniversitesinde rektörlük yapmak hayalimdi dediniz. Güzel bir hayal eğer oraya atama ile değil de seçimle gelebilseydiniz. Geldiğinizde öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafından sevgiyle karşılansaydınız.
İntihal yapmamış olsaydınız, makale sayınız yeterli olsaydı. En acısı da üniversiteye polis sokmasaydınız, kapısına kelepçe vurdurmasaydınız.
Öğrenciler, orantısız şiddetle göz altına alınıp geceyi emniyette geçirirken nasıl uyuyabildiniz?
Çocuklarım var diyorsunuz onlara nasıl bir miras bıraktığınızın farkında mısınız?
En yüksek puanlarla üniversiteyi kazanan öğrencilerin hayallerini merak etmiyor musunuz?
İkincisi “asla istifa etmem” diyorsunuz. İnanın vazgeçişler bazen insanın onurunu kurtarır, başka insanların hayatını kolaylaştırır.
Yurttaşlık görevlerinden biri de budur. O öğrencilerin terörist olmadığını bütün dünya biliyor. Demokratik haklarını kullanmak onların da yurttaşlık görevidir.
Bende yurttaşlık görevimi kullanarak istifa etmenizi istiyorum.
İstenilmeyen bir yerde nasıl çalışacaksınız, polis kordonuyla mı?