
Daha küçükken, yetiştirme tarzını belirledin!
Küçücüktü bebeklerle oynaması gereken elleri, gözyaşına sığmayacak kadar, büyüktü dünya denilen mahşer yeri onun gözünde…
Ne mi oldu?
Dövüldü, sövüldü, işkence edildi, annesiydi bunu yapan, ya da babası zaten olanlar çoktan olmuşken, bunu kimin yaptığının pek’te bir önemi yoktur.
Saygı istedin gördün sevgi dedin işittin, ama bir kerecik olsun ne o saygı nın kıymetini bilip, ne de o sevgi nin melodisinde kaybolmayı becerebildin…
Tek bildiğin kız çocuğuna hükmedebilmek, onu elinde tutabilmek, gözü dışarı kaymasın diye dört duvar arasına kapatıp, camdan oksijen solumasına bike izin vermemek oldu.
Henüz küçük bir fidanken, filiz’i yıllanmış bir çınar’ın koynuna sokuverdin…
Değdi mi peki?
_asla!
Ulaştın mı amacına?
_belki…
Ama hiç düşünmediğine adım gibi eminim ki, o çocuğun gözyaşının tek damlasın da boğulacak insanlarsınız.
Zihniyetiniz dilinizi lal,gözünüzü kör, kulağınızı sağır etmiş durumda ama iğrenç olan o ki, o lanet olası nefsinizi, akılalmaz bir şekilde kabartmış durumda.
Zihniyetinizle nefsiniz kapışmakta…
Ve hala yenik düşüyorsunuz o lanet olası nefsinize…
Koynuna zorla soktuğunuz o çocuğun, bir bebeği olacağı duyuldu. Ama dikkatinizi çekmek istediğim şey, oyuncak bebek değil yetiştirip büyütmek üzere bir bebek yolda…
Ama korkusu, ona nasıl bakacağı olmuyor.
Bebeğinin kız olma olasığında ki kprku her şeye bedeldir,
Çünkü kız bebek demek, uğursuzluk demekti, uğursuz bir bebek ise günah keçisi…
O bebeğin doğduğu eve uğrayan nüsibetler, ters giden işler o bebeğe bağlanacaktı. Kız bebeği olan baba kendini yetersiz görüp henüz yeni doğum yapmış o küçük çocuğa çektirmediği acı ve çile kalmayacaktı.
Devam edecekti baba evinde ki kara günler.
Zaten ne bekliyordu ki?
O çocuk gelin, her halükarda erkek bebeği olana kadar üremeye zorlanacak, sancılı ağrılı günlerin yanı sıra şiddet, korku ve hengame içerisinde bir yaşam mücadelesi verecekti…
Belki doğumlarından birinde can verecek, belki de üzerine gelen. Kuma tarafından kaldığı yerden ezilmeye, kırılmaya devam edecekti… Zihniyeti son derece kirli olan mahluk hayatına kaldığı yerden devam ederken, unutulması bir hayli güç olacaktı miniğim için…
Köyün en son çitine gitmeye korkan Ünzile misali, dünya nın orda biteceğine inanan tüm kız çocukları için birlik olun.
O çocuklar susabilir, korkabilir ama siz o çocuğun sesi olabilirsiniz.
Siz susarsanız bu tür işler meşrulaşır, veya birileri tarafından meşrulaştırılır…
Ve sonu gelmez iğrenç bir döngü ye gireriz.
Yeniden diri diri gömülen kız bebekleri manzaraları görmek istemez kimse öyle değil mi?