DEVHABER – Diyarbakır Barosu’nun 1 Eylül 2018 ile 10 Eylül 2019 tarihleri arasında CMK sanık ve mağdur müdafi atamaları verilerine göre, bin 240 kişinin cinsel istismara ve saldırıya uğradığı resmi kaynaklara yansıdı. Cinsel istismar ve saldırıya uğrayan bin 240 kişiden bin 116’sının çocuk olduğu ortaya çıktı. Cinsel istismara uğrayan bin 116 çocuktan 12 yaşından küçük 240, 12 ile 15 yaş arası 273 ve 15 ile 18 yaş arası 603 çocuktan oluşuyor. Baro verilerine göre, cinsel istismara uğrayan bin 116 çocuktan 883 kız çocuğu, 233’ü ise erkek çocuğu olduğu belirlendi. Öte yandan 158 çocuk ve 601 yetişkin olmak üzere 759 kişi hakkında soruşturma veya kovuşturma açıldı. Yapılan müdafi atamalarına göre, sanıklara yapılan 112 atamanın 15-18 yaş aralığı, 224 atamanın 18-25 yaş aralığı, 350’sinin ise 25-60 yaş aralığında olduğu ve 27 atamanın da 60 yaş üstü için yapılması dikkati çekiyor.

Baro, CMK sanık ve mağdur müdafi atama birimine emniyet ve savcılıktan gelen “çocukların cinsel istismarı”, “cinsel saldırı”, “reşit olmayanla cinsel ilişki” ve “cinsel taciz” şeklinde dört başlıkta yer alan müdafi taleplerine ilişkin verileri şöyle:

*12 yaşından küçük 83 erkek çocuğu, 148’i kız çocuğu olmak üzere 231 çocuk cinsel istismara uğradı.

*12-15 yaş aralığında 63 erkek çocuğu, 178 kız çocuğu olmak üzere 241 çocuk cinsel istismara uğradı.

*15-18 yaş aralığında 67 erkek çocuğu, 293 kız çocuğu olmak üzere 360 çocuk cinsel istismara uğradı.

*15-18- yaş aralığında 12 erkek çocuğu, 180 kız çocuğu olmak üzere 192 çocuk ‘reşit olmayanla cinsel ilişki’ kategorisinde yer aldı.

*18 yaşından küçük 5 erkek çocuğu, 68 kız çocuğu olmak üzere 73 çocuk cinsel tacize uğradı.

*18 yaşından küçük 3 erkek çocuğu, 16 kız çocuğu olmak üzere 19 çocuk cinsel saldırıya maruz kaldı.

Kayıtlara göre, 105 kadın, 19 erkek olmak üzere 124 kişi cinsel taciz ve saldırıya uğradı. Cinsel istismara maruz kalan çocukların yaş ortalamalarının 12-16 yaş olduğu, faillerin yaş ortalamasının ise 25 yaş üstü olduğu belirtiliyor.

Konuya ilişkin Mezopotamya Ajansına konuşan Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Mehmet Emin Çoban, çocuğa karşı cinsel istismar ve saldırıya ilişkin ortaya çıkan tablonun sadece baronun adli kayıtlarına yansıyan veriler olduğunu belirterek, tablonun en az üç katı kadar daha ağır olduğunu kaydetti.

Çocuğa karşı cinsel saldırı, istismar, taciz ve tecavüze karşı toplumda her kesimin sorumluluk alması gerektiği vurgusunda bulunan Çoban, çocuğa karşı işlenen cinsel suçların eğitim, kültür düzeyi ve yaşadığı kentin dinamikleriyle ilişkili olduğunu söyledi.

Çocukların cinsel suçlardan korunabilmesinin toplumun elinde olduğuna dikkat çeken Çoban, ceza kanunları, İstanbul sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmelerin tek başına yeterli olmadığına ve çocukların korunabilmesi için toplumun bilinçlenmesi, çocuğun üstün yararını gözetecek yeni politikaların üretilmesi gerektiğini ifade etti.

Çocuk Koruma Kanunuyla sağlık, eğitim ve barınma noktasında savcılığın ve mahkemenin alacağı birden fazla tedbir kararının olduğunu hatırlatan Çoban,  ancak tedbirlerin tam anlamıyla koruma sağlayamadığını ifade ederek, çocukların da bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini ve bu kapsamda okullarda eğitim verdiklerini dile getirdi.

 Çocuğa karşı cinsel istismar saldırılarının özellikle 2015’ten sonra katlanarak arttığına dikkat çeken Çoban, baroya yansımayan verilerle çocuğa karşı işlenen cinsel saldırıların her geçen yıl aratarak devam ettiğinin altını çizdi.

Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesine 1995 yılında imza attığını anımsatan Çoban, sözleşmeye rağmen Türkiye’nin çocuk hakları konusunda bir ilerleme kaydetmediğini hatta hak ihlallerinin artarak devam ettiğine işaret etti.