Savaş canlıların başına gelecek en korkunç felaketlerden biridir. Yıkımı sadece insanlığa değil; ülke faunası, bitki örtüsü ve bütün doğal yapısını tahrip eder.
1945 yılında Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombasının etkisinden ilk yıl içinde 210 bin kişi yaşamından olmuştu. Ama nükleere bağlı ölümler uzun yıllar devam etmişti. Japonya toplam ölümlerin 500.000 olduğunu söylüyor. Bombanın atıldığı bölgede insanlarla birlikte hayvanlar da yok olmuş ve onlarca yıl boyunca bitki yetişmemişti.
Rusya dış işleri bakanı Lavrov, Ukrayna işgalinin başında Amerika ve Batılıları hedef alarak “yeni bir Dünya savaşı çıkarsa bu nükleer savaş olur!” demişti. Nükleer savaşın telaffuzu bile korkunçtu!..
Aradan geçen 21 gün boyunca henüz nükleer bir saldırının olmaması sevindirici olsa da bundan sonra da böyle bir şey olmayacağı anlamına gelmez.
Bugün Dünya’da toplam 14.000 nükleer silah bulunduğu söyleniyor. Bu aynı zamanda bilim insanlarının ifadesi ile, 3 milyar insanı yok edecek bir güç demektir. Bu kadar silahın kısa süre içinde kullanılması nükleer bir iklimi tetikleyeceği gibi birçok canlı ırkının da yok olacağı anlamına geliyor.
Şu ana kadar nükleer silahlar kullanılmamış olsa da aslında 3. Dünya savaşı ekonomik olarak başlamış gibi görünüyor. Özellikle savaşın nedenlerini tetikleyerek Zelensky Ukrayna’sını sahaya süren Amerika ve A.B. ülkeleri, kendilerine bağımlı ülkeleri de ikna ederek, Rusya’ya karşı her türlü yaptırımı yürürlüğe koydular. Hem savaşa karşıyız deyip hem de Ukrayna’ya sürekli silah ve mühimmat yardımı yapıyorlar. Bir yandan da Avrupa’nın Nazi kalıntılarını savaş gönüllüleri adı altında Ukrayna’ya yığarak Rusya’ya karşı savaştırıyorlar. Bu zaten savaşa dahil olmaktır. Ama ellerini yakmamak için maşa kullanıyorlar.
Aynı şekilde Rusya’nın da yalnız olmadığı açıkça görülmektedir. Özellikle eskiden beri A.B.D. ile sorun yaşayan Latin ve Asya ülkelerinde Rusya yanlısı gösteriler yaygınlaşıyor. Suriye ve İran’da, Rusya için savaşmak isteyen 16.000 gönüllü olduğu biliniyor. Çin ve Kuzey Kore başından beri Rusya yanlısı tutum izlerken; Türkiye tarafsız kalmaya çalışıyor.
Öte yandan bütün Dünya zaten küresel bir krizle boğuşurken, kimse Rusya ile ambargo yüzünden sorun yaşamak istemiyor. Çünkü biliyorlar ki uygulayacakları bir ambargo kendilerini de etkileyecektir.
Daha dün ABD Başkanı Joe Biden, Rusya’dan Petrol ve doğalgaz alımını yasaklamış, hemen ardından benzin fiyatları 4 doların üstüne çıkarak rekor kırmıştı.
Enerjide Rusya’ya bağımlı olan Almanya bu karara soğuk bakarken, İngiltere kademeli düşüş kararı aldı. Çünkü bütün Avrupa enerji konusunda Rusya’ya bağımlı olduğunu ve şu anda böyle bir risk almanın kendileri için felaket olduğunun farkında.
Rusya Başbakan Yardımcısı Alexander Novak “Rusya petrolünün engellenmesinin, küresel piyasalara sonuçları felaket olur” derken; Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi Jozeph Borrel “Rusya’dan enerji ithalatını yasaklamayacağız. Bu konuda Başkan Biden’i takip etmeyeceğiz!” diye açıklama yaptı…
SAVAŞIN GERÇEKLERİ SOSYAL MEDYADA
Rusya-Ukrayna savaşını başından beri Facebook’da yerel kullanıcıların hesaplarından izliyorum. Bunlar hem Rusya’da hem de Ukrayna’da savaşı bire bir yaşayan sivil insanlar. Onların yansıttıkları, bizim tv kanallarında ki sözde uzmanlar ordusunun anlattıkları hikayelerden çok farklı! Onların anlattıklarına göre 2014 yılından bu yana zaten Ukrayna’da Neo-Nazilerin Rus vatandaşlarına karşı uyguladıkları katliamlar yaşanıyordu. Bu katliamlar özellikle Rus vatandaşlarının yoğun olarak yaşadığı Rus sınırlarında yaşanıyordu. Dünya bunu görmezden geliyordu. Ama Rusya on yıldan beri Zelensky’e bas bas bağırarak bunun önüne geçmesini söylüyordu. Nazi yanlısı Zelensky ise Amerika ve batıya güvenerek kafa tutuyordu.
Birkaç Ukrayna vatandaşı mülteci ise birbirine benzer cümlelerle şöyle diyordu: “Kiev’den tren istasyonuna gitmek için ailece yola çıktık. Azov Taburu’ndan olduğunu bildiğimiz Neo-Nazi savaşçılar bizi korkutup geri çevirmek için üzerimize ateş açtılar. Telaş ve korkudan yere çakılıp yaralananlarımız oldu. Niyetleri bizi Kiev’de tutarak canlı kalkan olarak kullanmak istiyorlardı.” Halbuki tv kanalları bu haberi “Rus ordusu sivil halka ateş açıyor!” diyerek vermişti.
Bizdeki savaş muhabirleri Ukrayna’ya gidip kendilerine el sallayan çocukları, bir daha ailesini göremeyeceği endişesiyle ağlayan bir insanı, iyi niyetli bir kadının özlem yüklü sözlerini haber bültenlerine taşıyarak veya mülteci kamplarından dramatik hikayeler paylaşarak görevlerini yaptıklarına inanıyorlar. Spikerin hemen arkasında önceden yerini almış uzmanlar başlıyorlar duygusal yorumlarla Zelensky’i övmeye!..
Nerde bir ezilen halk varsa onun yanında olmalıyız. Ama savaşın nedenlerini ve kimin tarafından başlatıldığını da bilmek zorundayız. Burada emperyalist batının ve Amerika’nın kendi amaçları uğruna ateşe attığı masum Ukrayna halkının yanındayız. Ama bu, Zelensky ve Nazizm taraftarlığına dönüşmemelidir. Yıllardan beri orada Naziler tarafından katledilen bir halk vardı. Bunu görmezden gelmek barış yanlısı olmaktan ziyade, Nazizm’in elini güçlendirecektir…
RUSYA GELECEĞİNİN AVRUPA’DA OLMADIĞINI ANLADI
Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı’nın dağılmasıyla birlikte Rusya kendini Avrupalı gibi görmek istedi. Coğrafi olarak büyük bölümü Avrupa topraklarındaydı. Halkı da eğitimli ve kültürlüydü. Özellikle SSCB öncesi edebiyat, sanat ve tiyatro ile Dünya’da baş sıralarda yer almaktaydı. Ama Avrupa onları soğuk savaş zamanının demir perde arkasında ki bilinmeyen bir halkı olarak görüyordu. Ekonomik olarak da Avrupa standartlarının altındaydılar. Sosyalizm yıkılmış olmasına rağmen, emperyalistler arasında ki “komünist düşman” algısı kırılamadı.
Kırım ve Ukrayna krizine kadar Rusya, Avrupalı olma hevesinden vaz geçmedi. Ama kriz başlayınca başta ABD olmak üzere batılı emperyalistlerin Ukrayna’yı kullanarak Rusya üzerinde hesaplar yaptıklarını gördü. Emperyalistler, Avrupa’nın çeşitli yerlerinden derledikleri Nazi kalıntılarını Ukrayna’ya yerleştirdiler. Orada bulunan yerli Naziler olan Azov Taburu onların sürekli desteği ile güçlenip, zaten Nazi yanlısı olan Zelensky ile iş birliği içindeydiler. 2014 yılından beri yaklaşık 3000 Rus yanlısı vatandaşı öldürdüler. Zelensky, Rusya’nın bütün uyarılarını inkârcı bir tutumla ve kafa tutarak reddetti.
Emperyalistlerin oyununa gelen Zelensky geç te olsa hatasını anlamış gibi görünüyor. Buna rağmen emperyalistler sürekli savaş kışkırtıcılığı yaparak savaşın devamından yanalar.
Önümüzde ki günlerde neler olur bilinmez. Ama her ihtimalde Rusya kendine yeni bir yön tayin edecek ve ona göre ticari ilişkiler geliştirecektir. Bana göre Putin, Rusya’nın Avrupa’da bir geleceği olmadığını gören zeki bir lider. Ukrayna halkının da oyuna gelen Zelensky iktidarından ve onun Nazi yanlısı unsurlarından arınacağına inanıyorum.
Dünya medyası şu anda sahte bir savaş karşıtlığı ile Zelensky’i kahramanlaştırıyor. Bunu yaparken de herkesi Nazizm çizgisinde buluşturmaya çalışıyor.
Hangi milletten olursa olsun, mülteci durumuna düşürülen ve ezilen bütün halklar adına; savaşın her türlüsüne karşı çıkmak insani bir görevdir. Ama bunu yaparken Nazilerle aynı çizgiye düşmemeliyiz!